Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hanuman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ocak
- Bağdarlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Program
- Mühürlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damgalı
- Olgunlaşmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişkin
- Şömiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömlek
- Dejenere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz, Yoz, Bozulmuş
- Ateist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrısız, Tanrıtanımaz
- Eksik Etek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
- Hışım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gazap, Hiddet, Öfke
- Taht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Divan, Sedir
- Kahve Parası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahşiş
- Ergonomi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşbilim, İşlev
- Uyuklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekerleme
- Taşınmazlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emlak
- Korunmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahfuz
- Övmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilalamak, Methetmek, Tariflemek, Sena Etmek
- Şerare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvılcım, Çakım, Çakın
- Kültür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, İlim, Ekin, İrfan, Medeniyet, Tarım, Ekinç, Hars
- Meyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara, Orta
- Galeyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşma, Kaynama, Coşkunluk
- Dövüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuruşmak
- Otokontrol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdenetim
- Koyun Dede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal
- Biilaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz
- Aksi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ters, Zıt, Menfi, İnatçı, Hırçın, Huysuz, Karşıt, Titiz, Geçimsiz, Kötü, Münasebetsiz, Olumsuz, Suratsız
- Seyirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görümlük
- Ataerkil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pederşahi, Patriarkal, Atahakan
- Anlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak, Aydınlatmak, Açmak, Yorumlamak Açımlamak, Tafsil Etmek, İfade Etmek, Beyan Etmek, Göstermek, İzah Etmek, Nakletmek, Söylemek
- Öğürtlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Seçmek, Temizlemek
- İncitici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Keskin
- Buton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düğme
- İhtiyaten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınarak
- Tahdit Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısıtlamak, Sınırlamak
- İbrişim Kurdu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İpek Böceği
- Hicivci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yergici
- Ayna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözgü, Mirat, Yansıtaç, Güzgü
- Enstrüman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalgı, Araç
- Paniklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürkmek
- Kayısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erik
- Gamze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batık
- Açgözlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harislik, Heves, İhtiras, Tamahkârlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü