Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hasretlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılık
- Koçaklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş
- Kayıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitme, Yitim, Yitik, Zayi
- Akademi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksekokul
- Sabotaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baltalama
- Kalburüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçkin, Değerli, Güzel, Seçme
- Hoşnut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memnun
- Çökek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çukur Yer; Bataklık, Sazlık
- Anarşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargaşa; Başsızlık, Karışıklık, Düzensizlik
- Korkakça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkak
- Cenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Çekişme, Kavga, Savaş, Uğraş
- Muvazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paralel
- Envestisman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatırım
- Teklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kekelemek
- Ölü Açımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otopsi
- Toprak Kayması kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heyelan
- Kartelci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekelci
- Dümbelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dümbek, Dümbül, Sersem
- Gözsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli
- Moskof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Zalim
- Çöğüncek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahterevalli
- Fecaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Facia, Musibet
- Engellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelmek, Hapsetmek, Karışmak, Kösteklemek
- Edinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamak, Sahip Olmak, Kazanmak, Olmak, Yapmak, İktisap Etmek
- Onurlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakur
- Çırtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiske
- Faks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgeç, Belgegeçer
- Tamlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün
- Sevmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Vermek, Hoşlanmak; Okşamak
- Azap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ezinç, Büyük Sıkıntı, Emge, Eza, Cefa, Eziyet, İşkence
- Tarla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toprak
- Ürüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasılat
- Saplantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fikrisabit, Sabit Fikir, İdefiks
- Talak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşama, Boşanma
- Kederli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılı, Acıklı, Tasalı
- Katolunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
- Pek İyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlâ
- Ufalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçültmek
- Sabahçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündüzcü
- Ana Yol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cadde
- Rest Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meydan Okumak, Son Sözü Söylemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü