Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kriz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhran, Bunalım
- Playmaker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun Kurucu
- Sorumluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyun, Günah, Mesuliyet, Sorum
- Bozan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öçürge, Silgi
- Çarpma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darp, Zarp
- Özdeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Bir Cür, Okşar
- Muayenehane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mualecehane
- Serdetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meydana Koymak
- Hasretini Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlemek
- Cezbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayran Etmek, Göz Almak, Çekmek, Bağlamak, Etkilemek
- Gericilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrtica, Yobazlık
- İncelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetkik Etmek, Tekşirmek, Araştırmak, Bakmak, Eşmek, Gözlemek, İzlemek, Karıştırmak, Kaşımak
- Tutulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanmak, Kesilmek, Olmak, Sevmek
- Yansıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akis
- Fıkıh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İslam Hukuku
- Tekne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gemi
- Münasip Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uymak, Yakışmak
- Parsellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paylaşmak
- Hayatileşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahakkuk
- Doğruluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adalet, Gerçek, Hak, Namus, Sıhhat, Dürüstlük
- Ayaktakımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lümpen, Parya
- Dekovil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Demir Yolu
- Taşeron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkinci Üstenci
- Mudil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmaşık
- Kasvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Gam, Hüzün, Keder
- Sıkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cimri, Dar, Katı, Sert, Tıkız, Yoğun, Zorlayıcı
- Anık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazır, Müstait
- Dalalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapkınlık, Azgınlık, Yoldan Sapma, Sapınç, Doğru Yoldan Ayrılma
- Sekendiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satürn, Zühal
- Kıpkızıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Koyu
- Kampüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşke
- Ayırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölme, Şerh, Tahsis
- Çoğul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cem, Çoklu, Çokluk, Cemi
- Gönül Borçlusu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Minnettar
- Şilep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük Gemisi
- Yokumsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkar Etmek
- Telin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanetlemek
- Salacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teneşir, Tabut
- Uğraşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Didişmek, Savaşmak
- El kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, Aşiret, Baskı, Defa, Etki, Halk, İl, Kez, Memleket, Mülkiyet, Pençe, Ülke, Yabancı, Yönetim, Yurt, Ecnebi, El Âlem
- Maatteessüf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maalesef
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü