Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sagu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıt, Mersiye
- Tecessüm Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Canlanmak
- İta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verme, Ödeme
- Kırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıntı, Melez, Üzgün
- Yufka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Katlama, Zayıf
- Rebabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, İnce
- Zararlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokuncalı, Muzır, Tahripkâr, Kötü, Muzır, Olumsuz, Pis
- Gammaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekiştirici, Fitneci, Jurnalci, Kovca, Kovlayıcı
- Dilbilgisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gramer
- Fotometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıkölçer
- Kayağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaypak
- Enf Lüanza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paçavra Hastalığı, Grip, Salgın, Nezle
- Güç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Bilek, Can, Çetin, Derman, Fer, Hâl, Hız, Kudret, Kuvvet, Mecal, Müşkül, Sarp, Takat, Zor, Efor
- Tıp Kardeşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Bakıcı
- Topografya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerbetim
- Sergileme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşhir
- Yücelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselmek
- Iğrıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Yalan
- Beyinli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıllı
- Anakent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metropol, Büyük Şehir
- Gülümseme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebessüm
- Kaside kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samav
- Layık Görmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenezzül Etmek
- Kökler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usul
- İçtimai Fikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efkârıumumiye
- Olgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Değmiş, Kâmil, Pişkin, Yetişmiş
- Peyderpey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalbadal
- Muhip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seven, Dost
- Vücutsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız
- Kıygın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağdur
- Silgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozan, Havlu, Öçürge
- Hodpesentlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükse
- Yakalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaka
- Odalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Padişah, Cariye
- Dışsatım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhracat
- İnfaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürütme, Yerine Getirme, Uygulama
- Sümbül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başak
- Tanrısız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinsiz, İmansız, Putperest
- Tav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun Durum, Semizlik (Hayvanlarda), Kıvam
- Kavilleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak
- Hamle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılış, Saldırış, Adım, Atak, Hücum, Atılım, Savlet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü