Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Rebabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, İnce
- Birebir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun
- Koygun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıklı, Dokunaklı
- Alaycı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstehzi
- Lahzada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Mütetebbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırıcı
- Epidemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salgın
- Şıkırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlanmak, Parlamak
- Meselen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örneğin, Söz Gelimi
- Hengâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakit, Zaman
- Vızır Vızır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Hemişe
- İndividüalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bireyselci
- Eskileşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskimek
- Müptela Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışmak, Düşmek
- Karabasan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabus, Kâbus
- Formalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçimci, Bürokrat
- Çözüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çare, Hal, Yeçim
- Niyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Maksat, Nabız, Tasavvur, Amaç, Tasar, Kurma, Yasanlama, Yasan
- Yanıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak, Şikayet Etmek, İstika Etmek, Tazallüm Etmek
- Gurlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Guruldamak
- İmtihan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Sınamak
- Keder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Izdırap, Acı, Bulut, Dert, Elem, Gaile, Hüzün, Kasvet, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü, Zehir
- Çıtkırıldım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değmedüşer, Küseğen
- Dışderi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ektoderm
- Esna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı An, Sıra, O An, O Sıra
- Müennes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dişil
- Kefillik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefalet
- Fütur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezginlik, Usanç, Umutsuzluk
- Keçi Yolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patika
- Hasebiyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolayısıyla, Ötürü, Den Ötürü
- Bunaltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğmak, Sıkmak
- Büyüklük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrilik, Kocamanlık, Çap, Devlet, Heybet, İhtişam, Oran
- Obstrüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önleme, Engelleme
- Çağrı Cihazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrı
- Dingil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Eksen, Mihver, Ok, Salak, Mil, Aks
- Tertip Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak, Sıralamak, Dizmek, Düzmek, Düzen Vermek, Düzenlemek
- Cem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğul, Çokluk
- Lafçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan, Dedikoducu, Geveze
- Kurbağa Adam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalgıç
- Cızık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizgi, İz
- Koordinat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerlem
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü