Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ancak, Düz, Sadece, Yalın, Yalnız, Gösterişsiz, Şekersiz
- Agresif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırçın, Taşkın, Saldırgan
- Savunu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunma
- Unvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adres, San, Başlık
- Variyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varsıl
- Uzaktan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahsen
- Ermiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eren, Aziz, Evliya, Veli
- Tekerrür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekrarlanma, Yinelenme, Yeniden Olma
- Necaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pislik
- Tartaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak
- Kotur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuz
- Ambalajcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarıtçı
- Tazyik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basınç, Baskı, Zorlama, Sıkıntı Verme, Sıkıştırma
- Abstreleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerretleşmek, Soyutlaşmak
- Uygun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elverişli, İyi, Makul, Munis, Mutabık, Muvafık, Münasip, Müsait, Şayan, Şık, Tatminkâr, Usturuplu, Yarar, Yaraşıklı, Yerinde, Yakışır, Yaraşır, Uz, Yararlı
- Hazan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Sonbahar
- Lepirci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzci
- Örgüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkilat, Teşekkül, Uyuşma
- İrrasyonel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usdışı
- Sekendiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satürn, Zühal
- Sası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokuşmuş, Mütefessih
- Ferişte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melek
- Yalabımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıldamak, Parıldamak, Parlamak
- Kâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilek, Mutluluk, Tat, Zevk
- Başa Düşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak
- Güz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Payiz, Sonbahar, Hazan
- Yakınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şikâyet
- Mısır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darı
- Müsteşar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan Yardımcısı, Yönetken
- Mağaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satım Evi, Dükkân, Salon
- Asgari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı En Az, En Aşağı, En Düşük, En Azından, Minimum, Azra
- Ülfet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Tanışma, Alışma
- Tamirat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarım
- Salacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teneşir, Tabut
- Solmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Ölmek, Pörsümek
- Müstevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz
- Tembih Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Uyarmak
- Lakayıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoyrat, İhmalkâr, Vurdum Duymaz
- Jeoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yer Bilimi
- Ankebut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örümcek
- Korluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mangal
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü