Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Solmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Ölmek, Pörsümek
- Kargışlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melun, Lain
- Kederli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılı, Acıklı, Tasalı
- Muvaffakiyetsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiyasko
- Şok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırtıcı
- İthalat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış alım
- Bidayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlama, Başlangıç
- Çalışır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşgul
- Lakırdı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz, Laf, Konuşma, Boş Söz, Dedikodu
- Sefih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Uçarı, Düşkün
- Kokuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokmak
- Kendince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- Sakınım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyat, Tedbir
- Şube kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Dal, Kol, Bölüm
- Eksi Uç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Negatif Elektrot, Katot
- Yaddaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafıza
- Çay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz
- Cesametli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kocaman
- Recmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşlamak
- Hiciv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşlama, Yergi
- Yasal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanuni, Meşru, Legal
- Dikit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Stalagmit
- Ağrıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak
- Cihat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Din Savaşı, Gaza, Savaş, Harp
- Oğur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırsat
- Fecaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Facia, Musibet
- Tente kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Gölgelik
- Hadise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olay, Vaka, Vukuat
- Acımasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cani, Cellat, Gaddar, Gâvur, Kalpsiz, Katı, Merhametsiz, Rahimsiz
- Su Sığırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manda
- Müessir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı, Etkili, Sonuçlu; Etken, Etkin
- Kül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavurmak, Yakmak
- Dahil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç, İçeri; İçinde Olmak Üzere
- Tali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkinci, Yan, İkincil
- Necip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu, Doğuşlu, Temiz, Seçkin
- Kayak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ski
- Tırpan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerenti
- Mantık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usbilim
- Muaraza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Kavga
- İstem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Talep
- Tembellik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pineklemek, Üşenmek, Yüksünmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü