Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Rahmetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merhum
- Acılama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paylama, Sançma, Zehirleme
- İskelet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak, Kuru, Kemik Çatısı, Teşrih
- Ev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aile, Beyit, Dar, Hane, Konut, Mekân, Nesil, Ocak, Soy, Sülale
- Üçayak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sacayağı
- İhmalkârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklık
- Çabalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceht, Gayret Etme
- Kıraat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumak
- Objektivite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesnellik
- Termik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıl
- Olasılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtimal
- Nafile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna, Faydasız, Yararsız
- Parmaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek
- Kardeşlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beraberlik, Birlik
- Korner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köşe
- Saplantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fikrisabit, Sabit Fikir, İdefiks
- Yötel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öksürük
- Torpido kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Torpil
- Kıtal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş; Boğazlaşma, Vuruşma
- Keşif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulma, Bulgu, Tahmin, Açma, Buluş
- Kartbasan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçkâğıtçı
- İskân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurtlanma, Yerleşme, Yerleştirme
- Nedamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişmanlık, Yerinme
- Buharlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Olmak, Buğulaşmak, Tebahhur Etmek
- Sitadiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklıkölçer
- Rüstik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köysel
- Yanlış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Sehiv, Yanılgı, Hatalı, Aykırı Olan
- Dikbaşlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asi
- Tüydürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak
- Bitaraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekimser, Yansız, Müstenkif, Kararsız, Tarafsız
- Mangiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Para
- Görev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, İşlev, Resmî İş, Misyon, Fonksiyon
- Bıkma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usanç
- Okusuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ümmi
- Ceza Atışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Penaltı
- Rehinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutucu
- Performans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başarım, Takat, Takat Sınırı
- Konuşamayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsiz
- Kaos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışıklık, Kargaşa
- Kesin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kati, Kesinlikle, Mutlak, Değişmez, Maktu
- Sivrileşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü