Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Okusuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ümmi
- Az Kalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ramak Kalmak
- Eskileşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskimek
- Maksi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzun
- Şimdice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halen
- Zühal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sekendiz, Satürn Venüs
- Zıplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırlamak, Sıçramak, Hoplamak
- Sızıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıntı
- Göstermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak, Benzemek, Çıkarmak, İşaret Etmek, Tayin Etmek
- Veronika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavşan Otu
- Video kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Videoteyp, Sın
- Casusluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaşıtlık
- Ant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemin, Ahit, Söz, Kasem
- Mahlul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harç
- İrkinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Tiksinti
- Kategori kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulam, Grup
- Pilleken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basamak
- Tevekkeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna, Nedensiz, Boş Yere, Amaçsız
- Modernizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenileme, Çağcıllama
- Yekdil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutabık
- Cezir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekilme, Gitme, İnme, Kök, Alçalma
- Prodüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üretim, Yapım
- Bedavadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parasız
- Malkoç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıncılar Ocağının Başı
- Kabul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde Görme; Katına Alma; Razı Olma
- Öteki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diğer, Diğeri, Öbür, Öbürü, Sair
- Sumsuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumruk
- Yarayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarar
- Başağrısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Sedalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesli, Ünlü
- Üstyapı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst Dikili
- Buse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öpücük, Öpüş, Öpme
- Güçten Düşmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin
- Karık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ark
- Sünnet Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
- Bol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Çok, Bereketli, Ferah, İyi, Mebzul
- Şüphe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntu, Kuşku, Şaibe, Şek, İşkil
- Bir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir Tek, Aynı, Müşterek, Yalnız, Eşit, Ancak, Benzer, Eş, Sadece, Tek, Vahit
- Tahsilât kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alımlama, Toplama
- Konu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahis, Husus, İş, Laf, Mevzu, Sayfa, Sermaye
- Azmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölcük, Bataklık, Taşkınlaşmak, Kirincimek, Hızlanmak, Kabarmak, Taşmak, Taşmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü