Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
mza Etmek ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Satıcılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayilik
- Yarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nısıf
- Doğrultu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikamet, Yön, Cihet, Taraf
- Kariyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meslek; Uzmanlık Alanı
- Muvakkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Geçici, Muvakkati, Örel, Geçeğen
- Gelgeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçici
- İm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, Eser, Gösterge, İşaret, Telmih, Belirti, İz
- Adi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Aşağılık, Kalitesiz, Niteliksiz, Sıradan, Değersiz, Kötü, Olağan, Alçak, Aşağı, Süfli, Ucuz, Yoz
- Ayrışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türlü, Çeşitli, Ayrı Türden, Çeşit Çeşit, Muhtelif, Heterojen
- Pansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınak
- Tamag kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehennem
- Kartel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekel
- Dokuma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşum, Tekstil, Yapı, Mensucat
- Kabul Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Resepsiyon
- Mutfak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşhane, Aş Damı, Aş Evi
- Günahlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günahkâr
- Reisicumhur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cumhurbaşkanı
- Sehim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hisse, Pay
- Başıbozuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensiz, Gelişigüzel
- Yaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Islak, Sin, Çağ, Kötü, Taze, Zor, Nemli
- Yanılarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlışlıkla
- Karnabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karnabahar
- Harp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenk, Savaş, Muharebe
- Dikiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakma, Gözetleme, Erkete
- Zadegân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sosyete, Soylular Takımı
- Haklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Yerinde, Uygun, Ülevli
- Girgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sokulgan, Girişken, Pişkin
- Pineklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tembellik Etmek
- Koyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derin, Katı, Tok, Yoğun
- Ateş Balığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sardalya
- Eziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azap, Sıkıntı, Zulüm, Üzgü
- Çağrıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzemek
- Mat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
- Folk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk
- Sezon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürem, Mevsim, Dönem
- Hallolmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahlul
- Hadise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olay, Vaka, Vukuat
- Feminist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dişilci, Hatuncu
- Jenerasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşak, Soy
- Sıfat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Ad, San, Bet, Keyfiyet, Yüz, Kılık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü