Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Orostopolluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalavere, Dolap
- Rab kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı, İlah, Allah
- Kethüda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kizir, Kahya
- Düzenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Disiplinli, Düzgün, Tertipli, Derli Toplu, Kararlı, Manzum, Mazbut, Muntazam, Yerli Yerinde
- Giderek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gittikçe, Tedricen, Yavaş Yavaş
- Hakeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel
- Toprak Sahası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsa
- Elbette kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şüphesiz, Kuşkusuz, Elbet, Nasıl, Nasılsa, Pekâlâ, Zahir, Herhalde
- Dolanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşmak, Geçinmek, Gezmek, Karışmak
- Sığa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapasite
- Bani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurucu, Yapan
- Hınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateş, Gazap, Hırs, Kin, Öfke, Gayz
- Hakça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrulukla
- Büyükelçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sefir, Elçi, Sefiri Kebir
- Ümmî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumaz, Sevatsız
- Daktilograf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daktilo
- Bildirişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletişim
- Milli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulusal
- Pislik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kir, Dışkı, Kötü, Necaset
- Şallak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Burcun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dişi Geyik
- Hevessiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteksiz
- Açımlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşrih Etmek, Şerhetmek
- Bacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abla, Hemşire, Kız Kardeş, Simil
- Soylu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asil, Asaletli, Kerim, Necip, Kişizade, Asıllı, Kibar
- Ayraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parantez
- Küşade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık
- Zorunluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluk, Zorunlu Olma, Mecburluk, Mecburilik, Zaruret, Iztırar, Zarurilik
- Var Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Durmak, Yaşamak, Yatmak
- Yöndemci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydavcı, Sürücü, Şoför
- Utangaçlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahcubiyet
- Aciz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük, Beceriksizlik
- Talipli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli, Talip
- Tehlikesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emin, Korkusuz
- Tasrif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekimleme, Çekim
- Irlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türkü
- Erişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulaşım
- Beyhude kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna, Yararsız, Anlamsız, Sonuçsuz
- Anlı Şanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Güzel, Ünlü
- Kapsama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şümul
- Bap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapı, Bölüm, Başlık, Konu, Husus, Mevzu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü