Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek
- Kısıtlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahdutlaştırmak, Sınırlamak, Tahdit Etmek, Hacir Altına Almak
- Sima kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, Kimse, Yüz, Çehre, Surat
- Flaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözde, Ünlü
- Pranga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bukağı, Kandal, Zincir
- Güney kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenup
- Pek Az kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ender, Nadir
- Sap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkek, Kabza, Kök, Saplak, Gövde, Tutamak, Kabza
- Muhaceret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göç
- Alısün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çınka, Telefon
- Prizma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçme, Menşur
- Taksirat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlar, Taksirler, Suçlar, Alın Yazısı, Günahlar
- Serazat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azat, Hür
- Şadlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tören
- Gafilâne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aymazca
- İp Ucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Kelepin Ucu
- Rantabilite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirimlilik, Verimlilik, Kazançlılık
- Oyunbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenci, Oyuncu, Palyaço
- Narahatlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşku
- Hiçbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek
- Payan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nihayet, Son, Sonuç
- Elverişsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namüsait
- Yoğurt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katık
- Sefillik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk, Alçaklık
- Berenarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Oldukça
- Şartlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşullaşmak
- Sinirbilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevroloji
- Taraklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taramak
- Avantajsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararsız
- İtinasızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal
- Muarefe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanışma
- Hasta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayrı, Kesel, Parasız, Pestil, Rahatsız, Züğürt
- Hüzünlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün, Üzücü, Üzüntülü, Hazin
- İskonto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirim, Kırdırım
- Daire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teğre, Çember, Çevre, İdare, Kat, Menzil, Ofis, Değre, Evir, Bölük
- Yıldız Falcısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müneccim
- Taşımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Dökmek, Duymak, Giymek, Hissetmek, Kaldırmak, Katlanmak, Üstlenmek, Nakletmek
- Pülverizatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskürgeç
- Feragat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazgeçmek, Elçekme, İmtina
- Velayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Velilik, Yetke, Otorite
- Utanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hicap, Yüz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü