Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Muhaceret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göç
- Değgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ait, İlişkin, Dair, İlgisi Olan, Mütaallik
- Hatır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Durum, Gönül, Hafıza, Hâl, Kalp, Keyif, Sevgi, Yâd, Yâddaş, Zihin
- Taraftar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak
- Tapı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mabut
- Üstelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bile, Caba, Fark, Güçlü, Kuvvetli, Sağlam
- Ana Yurt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana Vatan
- Kararsız Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bocalamak
- Telefon Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeng Etmek
- Eltopu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hentbol
- Alımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekici, Güzel, Cazibeli
- Bozyel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lodos
- Kollayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafız
- Doz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Miktar
- Yerküre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeryuvar, Dünya
- Veya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veyahut, Ya, Yahut
- Çimmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkanmak
- Kılçıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraşık, Karışık
- Banak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokma
- Tevkif Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, Tutuklamak
- Bakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aramak, Beslemek, Denemek, Görmek, Gözetmek, İlgilenmek, İncelemek, Karışmak, Korumak, Seyretmek, Uğraşmak
- Koruncak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahfaza
- Muhammen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahmin Edilen, Tasman
- Otokton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerli
- Verdiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teamüli
- Darbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Vurmak
- Ürkek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen, Korkak
- Akur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuduz
- Para kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akçe, Kazanç, Kredi, Nakit, Pul, Vakıf, Varlık
- Muhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Etraf, Hava, Ortam, Vasat, Yöre, Saran, Çevreleyen
- Otarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gütmek
- Kaynak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Bulak, Göz, Hazine, Kaynama, Kök, Memba, Menşe, Pınar, Kaynarca
- Yeis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umutsuzluk, Karamsarlık, Üzüntü, Ümitsizlik
- Kazulet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kocaman
- Yave kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşboğazlık, Cefengiyat
- Gösterme Parmağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret Parmağı
- Abstreleştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerretleştirme, Soyutlaştırma
- Sarraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuyumcu
- Müessif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzücü, Acı, Acınacak
- Vatandaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurttaşlık, Tabiiyet
- Yaklaşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşağı Yukarı, Ortalama, Tahminen, Takribî
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü