Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mucrim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçlu
- Hararetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşkun, Canlı, Koyu
- Çisemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiselemek
- Hars kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekin, Kültür, Tarla Sürme
- Tabii Afet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal Yıkım, Felaket
- Hiyerarşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basamak, Derece Düzeni, Koram
- Yetişek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitim, Menşe
- Nebze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az, Bir Parça, Pek Az
- Doğrulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelmek, Düzelmek, Kalkınmak, Kalkmak
- Tesirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkili, Dokunaklı, Geçişli
- Duygusuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalpsiz, Hissiz
- Ambalajcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarıtçı
- Miyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıstas, Ölçü, Ölçüt
- Ezgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş, Haz, Melodi, Nağme, Sıkıntı, Şarkı, Tarz, Tempo, Terane, Üzüntü, Yol, Lahin
- Korse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lastik, Enli Kemer
- Bihaber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Habersiz, Bilgisiz
- Darülaceze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünler Evi
- Civar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöre, Havali, Mahal, Etraf, Ön, Yakın Yer
- Durgunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nekahet, Sükûn, Sükûnet
- Söyleyiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İfade, Telaffuz
- Gailesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinç
- Filtre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süzgeç, Süzek
- Meşebeyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korucu
- Meni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ersuyu, Sperm, Atmık, Bel
- Matrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Eğlence, Değnek, Gülünç, Hoş
- Yaslanan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstenit
- Parlaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cila, Fer, Şaşaa
- Eşitlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsavat, Muadelet, Müsavilik, Denklik
- Ordu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalabalık, Koşun
- Not kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Kayıt, Kıymet
- Gidişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaşınmak
- Ayırt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fark, Nüans
- Tıngıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıngırdamak
- Bitim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nihayet, Son
- Eksik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az, Noksan, Sakat, Yarım, Yarım Yamalak, Natamam, Yetkinsiz, Kusurlu, Muallel
- Etli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolgun, Kalın
- Heterojen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrışık, Ayrı Cinsten
- Gayri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Başkası
- Yöneltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, Vermek
- İrsiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Veraset
- Çürütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reddetmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü