Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ezgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş, Haz, Melodi, Nağme, Sıkıntı, Şarkı, Tarz, Tempo, Terane, Üzüntü, Yol, Lahin
- İğfal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ele Salma, Yoldan Çıkartma, Aldatma, Ayartma, Kandırma, Baştan Çıkarma
- Sakınımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedbirli
- İskemle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sandalye
- Prefiks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önek
- Dayanışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütesanit Olmak
- İnhidam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökme
- Donanma Gecesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donanma
- Alçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jips
- Germek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Uzatmak
- Çileli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntılı
- Süzme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
- Söz Başı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Söz
- Pejmürde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Dağınık, Perişan, Yırtık, Eski Püskü
- Dert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık
- Yalpık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayvan
- Ulus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Millet
- Tutkun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmış, Bağlı, Düşkün, Hasta, Mecbur, Meftun, Yangın
- Sahiplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyelik, El, Mülkiyet
- İsteyerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilinçli, Bile Bile, Kasten, Kasti, Mahsus
- Şişmanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz
- Yol Azığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolluk
- Tıntın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Bomboş, Boş, Cahil
- Daire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teğre, Çember, Çevre, İdare, Kat, Menzil, Ofis, Değre, Evir, Bölük
- Tok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doymuş, Koyu, Gür Ses
- Mahpushane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapishane, Tutukevi
- Havali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Dolayı, Bölge, Yöre
- Kerhen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstemeyerek, İğrenerek, Gönülsüz, Tiksinerek
- Bönce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Saf
- Oynaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metres
- Azgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azmış, Azılı, Coşmuş, Taşmış, Ele Avuca Sığmaz, Haşarı
- Abdarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Letafetlilik, Sululuk, Şıralılık, Taravetlilik
- Kılkapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kehribar
- Arabozan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fitneci, Münafık, Müzevir
- Dedektif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafiye, Gizli Polis
- Pisboğaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obur
- İğdiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktalanmış
- Apostrof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesme İmi, Kesme İşareti
- İptida kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, En Önce, İlk Önce, İlkin
- Sapak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayritabii, Anormal
- Yargı Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü