Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Duygusuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalpsiz, Hissiz
- Genişlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vüsat, Yayıklık, En-Boy Karşıtı Olarak, Arz, Boyut, Refah
- Abırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak
- Ruhsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tinsel, Ruhi
- Dert Ortağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemdert
- Kovlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak, Kötülemek
- Eğretileme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstiare
- Boyun Borcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vecibe
- Murakabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetleme, Denet, Nezaret, Teftiş
- Şapadanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Tin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruh
- Kazık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direk, Sopa
- Pozisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Konum
- İklim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyar, Ülke
- Fidan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikme Fidye
- Hâlâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Henüz, Şimdiye Kadar, Şimdiye Dek, Henüz
- Uzanım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Nitelik, Ölçü, Özellik
- Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak, Görmek, Kılmak, Yapmak
- Teessür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzülme, Gam, Üzüntü, Etkilenme, Yerinme, Yerinç
- Masaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ovum
- Bizar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıkmak, Usanmak
- Kontrol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetçi, Denetim, Muayene, Nezaret, Yoklama, Denetleme
- Patadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Taziye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başsağlığı
- Mazmun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam, İçerik, Kavram, Muhteva
- Doğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündoğusu, Şark, Maşrık
- Düşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlanmak, İsabet Etmek, İtibarsızlaşmak, Alçalmak, Alışmak, Atlanmak, Azalmak, Bulunmak, Değmek, Eksilmek, Gitmek, İnmek, Kapılmak, Rastlamak, Uğramak, Vurmak, Yağmak, Yakışmak, Yıkılmak
- Tarh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarma, (Vergi) Koyma
- Hesaplanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplı
- Optik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görsel, Gözlükçü
- Tellak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berber
- İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Amel, Davranış, Emek, Eylem, Fiil, Hizmet, İşlem, Kâr, Konu, Maslahat, Mesai, Mesele, Meslek, Nöbet, Sorun, Teamül, Uğraş, Yürürlük
- Vınlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vıyıldamak
- Mafsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğum, Eklem, Oynak
- Atelye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlik
- Öge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dahi; İlke, Unsur, Eleman
- Baylanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşve, Naz
- Buat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutu
- Mistik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizemsel, Gizemselci
- Orun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makam, Mesnet, Mevki, Mansıp
- Haraza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga, Öfke, Sinir
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü