Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amir, Baş, Bey, Emir, Başkan
- Veca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı
- Hazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barış
- Demevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirli
- Çığırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak, Seslenmek, Viyaklamak
- Toslamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tos Vurmak; Çarpmak
- Riyaziyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matematik
- Uysal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimli, Yumuşak Başlı, İtaatli, Munis, Söze Bakan, Yumuşak, Yüzüyola
- Sertleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılaşmak, Kurumak
- Şergil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haşarı, Yaramaz, Baş Belası
- Hoşaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komposto, Şerbet
- Yerleşim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskân, Yurtlanma
- Hipnoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapay Uyku
- Şamatacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültücü, Patırtıcı
- Asamble kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurul, Meclis
- Müddetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreli
- Sezinlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sezmek
- Kibar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kostak, İnce, Nazik, Zarif, Değerli, Efendi, Seçkin, Soylu, Zengin, Şık, Köklü
- Sivil Polis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivil
- Kafes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapishane
- Yontu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heykel
- Posta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulak, Defa, Kez, Kol, Sefer, Takım, Vardiya, Gönderi
- Mayalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekşimek
- Şirk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeriklik
- Suiistifade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suistimal
- Gurlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Guruldamak
- Savmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaştırmak, Defetmek, Kovmak, Savuşturmak, Atlamak, Geçirmek, Geçmek
- Endikasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti
- Yolukucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı
- Toplanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecmu, Toplu
- Göz Gezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Atmak
- Ala Bula kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaca
- Şayi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaygın
- Hatun Kişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
- Oğa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefil
- Cılız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıska, Eneze, Nahif, Çelimsiz, Basit, Değersiz, Güçsüz, Zayıf, Cansız, Gelişmemiş
- Mevki Tutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevzilenmek
- Tepe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Höyük, Yığın
- Hizmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görev, İhtimam, İş, Özen, Kulluk, Tapu, Yumuş, İşlev, Bakım
- Nezdinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanında, Katında
- Örf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Töre, Anane, Gelenek, Adet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü