Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tepe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Höyük, Yığın
- Telef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulma, Harap Olma, Yok Etme, Yitirme
- Kartbasan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçkâğıtçı
- Boca Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak, Dökmek
- Açıkgöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurnaz, Uyanık, Cingöz, Jandarma
- Kamuoyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efkârıumumiye, Halkoyu
- Mırlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mırıldanmak
- Ukde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düğüm, Yumru, İçe Dert Olan, Acı
- Methal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giriş
- Münakaşa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışmak
- Zırdeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çılgın
- Akur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuduz
- Payton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fayton
- Elan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha, Hâlâ, Henüz, Şimdi, Şimdiki Durumda, Şu Anda, Daha
- Cemiyyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurum
- Aidatı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hile
- Kamarot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamaracı
- Vâkıf Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Öğrenmek
- Tayfa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşiret, Hizip, Oymak, Uşak, Yardakçı, Koşuntu, Maiyet
- Pişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zanaat
- Ur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert, Şiş, Tümör, Yenitüreme
- Tekrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yine, Yeniden, Gene, Bir Daha, Kaytadan, Yineleme
- Acılar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessürat
- Mahkeme Kapısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme
- Detant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşama, Gerginlik Azalması
- Devam Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek, Seyretmek, Yaşamak
- Koca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Ağa, Bey, Büyük, Efendi, Er, Erkek, Eş, Geniş, İhtiyar, İri, Kişi, Kocaman, Moruk, Pir, Ulu, Yaşlı, Yüksek, Zevç
- Akdetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Façalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli
- Kevgir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkaç, Süzgeç
- Kati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesin, Değişmez, Mutlak, Maktu, Somut
- Kırışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek, Paylaşmak, Yok Etmek
- Teres kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
- Muhik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru
- Antikite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkçağ
- Kazmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakketmek, Deşmek, Oymak
- Bayağılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adileşmek, Kötüleşmek, İnmek, Düşmek
- Sonsuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebediyet
- Litre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lotra
- Siyah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara
- Bön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak, Budala, İnek, Saf, Aptalca
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü