Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bezzaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezci, Manifaturacı
- Tazallüm Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak
- Darülfünun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üniversite
- Fitnekârlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
- Düzeltme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Islah, Islahat, Reform, Rötuş
- İçindekiler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fihrist
- Beniâdem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âdemoğlu, İnsan, İnsanlar
- Satir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yergi
- Tuhaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Antika, Cins, Garip, Gülünç, İlginç, Alışılmamış, Yabancı, Yadırganan, Şaşırtıcı, Anlaşılmaz
- Emretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak
- Asıllı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
- Harabelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enkaz
- İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Amel, Davranış, Emek, Eylem, Fiil, Hizmet, İşlem, Kâr, Konu, Maslahat, Mesai, Mesele, Meslek, Nöbet, Sorun, Teamül, Uğraş, Yürürlük
- Muharebe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşmak
- Taayyün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirme
- Barışlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazar, Müsalemet, Hazari
- Okuma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıraat
- Kadastro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeryazım
- Cephe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraf, Yan, Yön, Yüz, Alnaç, Alın
- Eşinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşelemek
- Apolet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Omçak, Omuzluk
- Saprofit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürükçül
- Bürümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Basmak, Kaplamak, Örtmek, Sarmak, Tutmak, İstila Etmek
- Çocuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bala, Çağa, Döl, Enik, Evlat, Uşak, Velet, Yavru
- Efemine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadınsı
- Pense kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısaç
- Çırakma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şamdan
- Endüstriyel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınai
- Feyz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimlilik, Bereket, Gürlük
- Alım Satım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş
- Katolunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
- Yarıyıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömestr, Sömestri, Sömestir, Dönem, Sömestre
- Kıvanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İftihar
- Bilhassa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle, Hele, Her Şeyden Önce, Başta, Özellikle, En Çok, Mahsus, Alelhusus, Hususiyle
- Memnu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadağan, Yasak, Yasaklanmış
- Vaktizamanında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vaktiyle
- Problem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesele, Sıkıntı, Sorun, Çözgü
- Müdafaaname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunma
- Kanun Dışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasa Dışı
- Öncesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezeli
- Kılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyafet, Eşkâl, Giyim, Üst Baş, Kisve
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü