Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kraat ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- İntizamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensiz, Karışık
- Tutma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti
- Mutasarrıflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancak
- Enformasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salıklaşma, Salıklaşım, Bilişim, Haberleşme, Danışma, Tanıtma
- İstimbot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatana
- Tığ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biz, Kılıç
- Bozan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öçürge, Silgi
- Zem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yergi
- Kaplaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paketlemek
- Engel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Köstek, Mahzur, Mani, Müşkül, Pürüz, Yük, Mania
- Nezarethane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetimlik, Nezaret
- Yaslanan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstenit
- Naçiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz
- Çekince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahzur; Rezerv, İhtiraz
- Vücut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gövde, Beden, Cisim, Ten, Üst, Üzeri, Varlık
- Müzminlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreğenlik
- Kuzudişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süt Dişi, Peynir Dişi
- İnzibati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdari
- Namına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerine
- Yeterli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâfi, Ehliyetli, Yerinde, Kifayetli, Ehil
- Başından kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esasen
- Melisa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovan Otu, Oğul Otu
- Yol Azığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolluk
- Şayia kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayıntı, Söylenti
- Örme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Trikotaj, Triko, Dantel, Örgü
- Yaşantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Hayat Tarzı
- Buharlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Olmak, Buğulaşmak, Tebahhur Etmek
- Kasıtlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteyerek, Bilerek
- Feda Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözden Çıkarmak, Harcamak, Kıymak, Satmak
- Büyüteç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyütücü, Lup, Pertavsız
- Sekretarya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazmanlık
- Tepirlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elemek
- Feci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıklı, Facialı, Musibetli, Trajik, Yürek Er Acısı
- Fütürist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelecekçi
- Yüksünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tembellik Etmek, Üşenmek
- Karşıtlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zıddiyet, Mübayenet, Tezat, Zıtlık, Kontrast
- Dörtlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Murabba
- Maksimum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çat, Azami
- Yemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyve, İncir, Kavun, Semere
- İlk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birinci, Evvelki, Önceki, Evvel, Ön
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü