Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vcut ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Lodos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güney, Boz Yel, Ak Yel
- Meğerse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meğer
- Firari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçak
- Dirayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Beceriklilik, Seziş, İktidar, Kabiliyet, Zekâ
- Med kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzatma
- Yazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muharrir, Edip, Kalem, Müellif
- Ampul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lambacık
- Tertiplemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlemek, Hazırlamak
- Zati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zaten, Doğrusu, Aslında, Esasen
- Darmadağınık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Şırınga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğne, Enjektör
- Raks Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynamak
- Acılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Keskinlik, Kinayelilik, Meraret, Sertlik, Tüntlük, Uğursuzluk, Zehirlilik
- Çelişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenakuz
- Banak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokma
- Yavuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sert, Yaman, Çetin, Fena, Güçlü, Gürbüz, Güzel, İyi, Kötü, Pek Sert, Kıyak
- Delecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delgeç, Deşikaçan
- Makber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabir, Mezar, Sin
- Pingpong kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Masa Topu
- Tifüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karasıtma, Lekelihumma
- Pansiyoncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınakçı
- Tepkili Uçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jet
- Fırtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sümük
- Boylu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Endamlı, Uzun Boylu, Boylu Boslu
- Mut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutluluk, Saadet
- Borçlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verecekli, Yükümlü, Medyun
- Kuşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesil, Jenerasyon, Kemer, Göbek
- Ehil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemaat, Erbap, Eş, Sahip, Sanatkâr, Topluluk, Usta, Üstat, Uzman
- Dumanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sisli, Bulanık, Puslu, Sarhoş
- Takatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Güçlü
- Mendebur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç, Pis, Sümsük, Sünepe
- Demek Ki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demeli, O Hâlde
- Südremek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş Olmak, Esrimek
- Baldırı Çıplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşsiz, Serseri, Şirret
- Toplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Dermek, Düzeltmek, Kaldırmak
- Parkur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarış Yolu
- Getirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek, İletmek, Sağlamak, Sürüklemek
- Ayniyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesneler
- Şecere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyağacı
- Şişirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü