Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Pars kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çine, Kaplan, Leopar, Pelenk
- Hicran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılık, Ayrılma, Ayrılık Acısı
- Selametlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlamak
- Katışıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Halis, Has, Saf, Som
- Elastikiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esneklik
- Kıyaslamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Mukayese Etmek, Oranlamak, Salıştırmak
- Tuğyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşma, Taşkınlık
- Tanınmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşhur, Şöhretli, Ünlü
- Asudelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatlık
- Gardiyanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolculuk
- İlinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, İlişki, Münasebet, Nispet, Mensubiyet, Aidiyet, Taalluk
- Empülsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuru
- Mülkiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyelik, El
- Velet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk, Oğul
- Parasal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mali
- Yılışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaltaklanmak, Yüze Gülmek
- Turlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşmak
- Epope kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destan
- Canevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürek
- Üstenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteahhit
- Düşüncesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasasız, Kaygısız, Fikirsiz
- Olanaksızlaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmkânsızlaştırmak
- Güllabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz, Kurnaz
- Donanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezenmek, Süslenmek, Tezyin Etmek
- Teberru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlama, Bağış
- Geçişsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lazım, Tesirsiz
- Bariz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirgin, Açık, Göze Çarpan
- Karacılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İftira, İsnat
- Yan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraf, Cephe, Cihet, Huzur, Kanat, Kat, Kenar, Semt, Taç, Tali, Üst, Yer, Yön, Yüz
- Müştehi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli
- Alçaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zillet
- Anlaşılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansımak
- Amma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ama
- İtaatkârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teslimiyet
- Mini kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük, Ufak
- Temelden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökten
- Tüze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adalet, Hukuk
- Talep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilek, İstek, İstem
- Kelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Foya
- Ebat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Boyutlar, Mikyas, Ölçü
- Cahilane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizce, Toyca
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü