Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Reji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetim, Yönetme
- Pahal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Aksi, Hantal, Ters
- Kanal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ark, Arna, Su Yolu, Hat
- Caduger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cadı
- Kusmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak, Reddetmek
- Zaten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esasen, Doğrusu, Aslında
- Pahalılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pahalanmak
- Mukaddes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsal, Veli
- Sevinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayram, Ferah, Kıvanç, Mutluluk, Neşe, Şenlik, Şevk, Coşku
- Peşlnen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önceden, Önden
- Sakamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Yanlışlık, Eksiklik
- Navlun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gemi Kirası
- Papağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dudukuşu
- Sarımtıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavun İçi
- Kararmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyahlaşmak, Kederlenmek, Canı Sıkılmak
- Jeomorfolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzeybilimci
- Umumiyetle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle
- Şua kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işın
- Kan Basıncı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tansiyon
- Okumuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okuryazar, Aydın
- Suflör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fısıltıcı
- Yetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgun, Yetişmiş
- Celep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çodar, Maldar
- Çodar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celep
- Em kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlaç, Çare, Merhem
- Akıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek
- Mıhlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakmak
- İzolasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtım, Tecrit
- Paralel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enlem, Koşut, Muvazi
- Ruj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dudaklık
- Bağım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabiiyet
- Çoğun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sık Sık, Ekseriya
- Saklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza
- Ağırlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkram, İzaz
- Kırışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek, Paylaşmak, Yok Etmek
- Yer Biçimleri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engebe
- Kıvrılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Katlanmak, Kırılmak, Sapmak
- Uz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Güzel, İyi, Mahir, Yarar, Uygun, İşe Yatkın, Düzgün, Açık, Fasih
- Nü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- İçalat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkembe, Sakatat
- Taya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dadı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü