Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyahat, Teferrüç, Piknik
- Hasıl Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türemek
- Kârlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazançlı
- Öykünme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taklit
- Sulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suvarmak
- Cellat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Zalim
- Direk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazık, Sütun
- Eda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hal, Davranış, Hava, İşve, Naz, Şive, Tavır, Verme, Ödeme
- Sonuçsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava, Kısır
- Pille kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kademe
- Üçüncül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sülasi
- Panoramik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümgörüsel
- Musahabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konuşma, Mülakat, Söyleşi
- Anmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatırlamak, Zikretmek
- İltihak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılma, Koşulma, Ulaşma
- Kederlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzülmek, Tasalanmak
- Bahadır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahraman, Yiğit, Batur, Alp
- Gerileme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ricat
- Kimsesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakir, Gariban, Garip, Öksüz
- Dizanteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanlı Basur
- Sentez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşim
- Yüznumara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hela, Tuvalet, Abdesthane, Ayakyolu
- Bozuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlu, Aksak, Düzensiz, Hurda, Dargın, Berbat, Çap, Eğreti, Gergin, Kaput, Karışık, Kızgın, Kötümser, Ucuz
- Hallaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atımcı
- Erbap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usta, Ehil, Yetkili
- Yönetmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdür, Direktör, Rejisör
- Morto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
- Sarkıntılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşma, Tecavüz
- Onarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek, Tamir Etmek, Yapmak
- Anaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kart, Kurnaz
- Masör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ovman
- Cerahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrin, Yara
- Sızlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Sızıldanmak, Vızıldamak, Yakınmak, Dert Yanmak, Şikayet Etmek, Tazallüm Etmek, Şekva Etmek
- Yoldaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Dost, Eş, Yaren
- Kolye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyunbağı, Gerdanlık
- Sorun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dava, Dert, İş, Mesele, Problem, Sıkıntı, Durum
- Asma Bıyığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sülük
- Bir Hayli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Epey, Hayli
- Öğle Vakti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğle, Zeval Vakti, Öğleyin, Öğlende, Gün Ortası, Nısfınnehar, Günorta Çağı
- Ekstra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelikli, Olağandışı, İyi, Vasıflı, En İyi, Fazladan
- Monopol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekel
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü