Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hayatta Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Tansık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mucize, Şaşırtıcı, Doğaüstü Olgu
- Göz Hapsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Tutsağı
- Âdemoğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsanoğlu, Kişioğlu, İnsan
- Arıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süzülmek
- Nasır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabar
- Şaşırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayret
- Frape kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşrubat
- Oda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz
- Pekin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyice Bilinen, Muhakkak
- Muntazam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün, Manzum, İntizamlı, Düzenli, Derli Toplu
- Eğretileme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstiare
- Taşaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit
- Dalaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Dövüş, Dalaşma, Gürültülü, Arbede
- Zehirlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağılamak, Sokmak
- Müteveffa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
- Stok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığım, Yığılım, Yığımlık, İstif Edilmiş
- Temeyyüz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
- Geçimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nafaka
- Kirlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pislik
- Karambol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmaşa, Birbirine Çarpma, Karışıklık
- Mısra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dize
- Yaddaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafıza
- Yabancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El, Bigâne, Ecnebi, Garip, Haricî, Özge, Yad
- Hoşlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haz, Teveccüh
- Denek Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mihenk Taşı
- Düşlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayal Etmek
- Dizin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fihrist
- Evolüsyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evrim, Gelişme
- Peygamberler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enbiya
- Aşna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynaş
- Eleştirmeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münekkit, Tenkitçi
- Güven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret, Emniyet, Güvenç, Güvenme, Hörgüç, İtimat, Kredi
- Sezinlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sezmek
- Meydan Okumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rest Çekmek
- Teali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselme, Yücelme
- Mumluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şamdan
- Fiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paha, Değer, Eder, Bedel, Maliyet, Masraf, Hediye, Yükselmek
- Temin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç Verme; Sağlama, Gerçekleştirme, Elde Etme
- Simge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayrak, Remiz, Rumuz, Sembol, Timsal
- Türe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adalet, Hukuk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü