Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Emrihak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
- Bienal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılaşırı
- Cünüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenabet, Taharetsiz
- Pekiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertleştirmek, Katılaştırmak, Sağlamlaştırmak, Beslemek, Sertleşmek, Tahkim Etmek
- Turunç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narenç
- Olgunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekâmül
- Domates Dolması kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolma
- Caba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılıksız, Bedava, Bundan İlave, Üstelik
- Acıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazin, Trajik, Dramatik, Üzücü, Dokunaklı, Feci, Gussalı, Kederli
- Turizmci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezginci
- Pes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeter, Teslim
- Problemli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorunlu
- Mürettebat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tayfa, Çalışman
- Fazıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erdemli
- Günahsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Masum
- Tastir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazmak
- Seyirci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleyici, Temaşabin, Temaşacı
- Proses kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreç
- Encümen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurul, Komisyon, Yarkurul, Komite
- Refika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zevce, Eş, Karı
- Sundurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hangar, Hayat
- Kayra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhsan, Lütuf, Atıfet, İnayet
- Yığınla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok
- Ayaksilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paspas
- Güzaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Anlamsız, Beyhude
- Derya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz
- Şebeke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağ, Kanalizasyon, Kuldur Destesi, Örgüt, Kimlik Kartı
- Gözerimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufuk
- Basmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürümek, Çap Etmek, Çökmek, Kaplamak, Örtmek, Tabetmek, Vurmak
- Yemin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ant
- Turne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri Gezisi
- Aksi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ters, Zıt, Menfi, İnatçı, Hırçın, Huysuz, Karşıt, Titiz, Geçimsiz, Kötü, Münasebetsiz, Olumsuz, Suratsız
- Mal Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Gelmek, Oturmak, Patlamak
- Yeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cedit, Taze, Acar, Gıcır Gıcır, Henüz, Sıfır, Kullanılmamış, Nev
- Kıkırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Çiklet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakız
- Ana Fikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana Düşünce
- Kıkırdak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıkırdak
- Kabristan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezarlık, Gömütlük
- Ardılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatmak, Sataşmak
- Gardırop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysilik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü