Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sundurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hangar, Hayat
- Havlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürümek
- Hayatiyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı
- Devrilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkılmak
- Pabuçluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabılık, Başmaklık
- Beklenen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtemel
- Marjinal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uç, Son Birim, Aykırı
- Hangi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ne
- Yamyaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırılsıklam
- Ölümsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebedi, Baki, Layemut
- Ayakkabı Çekeceği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerata
- Sıvışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Kaçmak, Sızmak
- Türkolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türk Bilimci
- Mineral Suyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maden Suyu
- Eleştirmeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münekkit, Tenkitçi
- Kinayeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı, Çelteşik
- Rest Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meydan Okumak, Son Sözü Söylemek
- Dağıtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Zampara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avratbaz, Keskin, Kadıncıl, Keskin, Zendost, Hovarda, Çapkın
- Teehhül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evlenmek
- Geçerlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak
- Yadsıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkâr
- Çoğalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Kaynamak, Türemek, Üremek, Yükselmek
- Ballıdarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncir
- Durak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanacak, Mevkif
- Mazur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazeretli, Özürlü
- Emniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asayiş, Emin Amanlık, Güven, Güvenlik, İtimat, İnanma, İnanç
- Kahır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Sıkıntı, Dert, Yok Etme, Ezme, Perişan Etme, Mahvetme
- Sergiye Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergilemek
- Susama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hararet
- Sopa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Değnek, Kazık, Kötek
- Safi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katıksız, Net, Sadece, Duru, Sadece, Temiz, Yalnız, Som
- Oturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkamet Etmek, Geçmek, Göçmek, Kalmak, Kökleşmek, Yaşamak, Yerleşmek
- Hafiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizmen, Dedektif
- Vasıflı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelikli
- Asrilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaşlık, Çağcıllık
- Abdüktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaştırıcı
- Beş Altı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Birkaç
- Yortmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşmak
- Mahsuldarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Randıman, Verim
- Kırılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıngan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü