Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Eksi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Negatif, Nakıs
- Manastır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keşiş Yurdu
- Sömestri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarıyıl, Dönem
- Sere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sele
- Sis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğu
- Kubat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba
- Savaşçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muharip, Cengâver
- Akçeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mali
- Münasebetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygısız, Aksi, Çirkin, Ters, Uygunsuz
- Kadın Paltarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Entari
- Art kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Geri, Öbür Yan, Ense, Peş
- Özlenti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasret, Özlem
- Havuç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kök, Yerkökü
- Bütünlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak
- İlhak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katma, Bağlama, Ekleme
- Basitçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolay
- Kartpostal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kart
- Mahzen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeraltı Deposu
- Abartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mübalağa
- Tensel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsel
- Kesmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiza
- İktifa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanaatlenme, Kifayetlenme, Yetinme, Kanma
- Telesik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acele, Palas Pandıras
- Bağrış Çağrış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Şamata
- Bitkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yorgun, Halsiz, Bitap, Güçten Düşmüş, Harap, Tapsız, Turşu, Üzgün
- İtap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Paylamak
- Test Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Ölçmek, Sınamak
- Eziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azap, Sıkıntı, Zulüm, Üzgü
- Azar Azar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş
- Kazamat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi
- Mide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kursak, Aşkazan, İç, İşkembe, Karın, Yürek
- Ensesi Kalın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlıklı, Zengin
- Budur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşte
- Yüz Ölçümü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz Sathı
- Ölçüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Mukayese Etmek, Yarışmak, Müsabaka Etmek
- Gemilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tersane
- İkircim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
- Dayamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söykemek, Ulaşmak, Uzatmak, Varmak, Vermek, Vurmak, Yaslamak
- Transit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmadan, Durmaksızın
- Humbara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumbara
- Yavaşça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usulca
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü