Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Telesik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acele, Palas Pandıras
- Ölü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenaze, Müteveffa, Mevta, Cansız, Leş, Sönük, Güçsüz, Mefta, Naaş
- Tosbağa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplumbağa
- Zümrüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeşim
- Zir Zibil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çer Çöp
- Alıkoymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekletmek, Engellemek, Ayırıp Saklamak, Hapsetmek, Saklamak, Tutmak, Yubatmak
- Erkek Berberi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berber
- Yolsuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suiistimal, Usulsüzlük, Gayrimeşruluk, Sahtekârlık
- Elvermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetmek, Uymak, Uygun Görmek, Kifayet Etmek
- İdareci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Tutumlu, Yönetici
- Hazımsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sindirimsizlik
- Belginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarahat
- Zılgıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkışma, Azarlama
- Heves kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Eğilim, İstek, Keyif, Merak, Şevk
- Zarafatçıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muzip
- Kafa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Bellek, Karın, Kelle, Saksı, Zekâ, Zihin, Zihniyet
- Boşaltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Tahliye Etmek, Dökmek, Aktarmak, Açmak, Çıkarmak, Kotarmak, Kusmak
- Anlaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antant, Uyuşma, İtilaf, Sözleşme, Geçim, İttifak, Kesim, Pakt
- Hol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sofa
- Mesire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezintilik, Gezelek
- Hayâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanç, Utanma, Sıkılma, Ut, Utanma Duygusu
- İşkillenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huylanmak, Pirelenmek, Şüphelenmek
- Yontmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Tıraşlamak
- Objektivite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesnellik
- Kabak Kafalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Budala, Dazlak
- Devriye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Karakol
- Kalantor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişi Seven, Varlıklı
- Darmadağınık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Modülasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişim
- Hisar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Küçük Kale, Kermen, Germen
- Doğrultu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikamet, Yön, Cihet, Taraf
- Varoluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet
- Mutlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Kesin, Kesinlikle, Muhakkak, Salt, Saltık
- Yaddaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafıza
- Yok Yoksul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakir
- Diğeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Öbürü, Öteki
- Sansür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkı Denetim
- Bahadır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahraman, Yiğit, Batur, Alp
- Meyil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğim, Akıntı, Özlem, Eğilim, Temayül, İlgi, Eğiklik, Sevme, İstek
- Satranç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahmat
- Paratoner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldırımlık, Yıldırım Savan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü