Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cinsilatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
- Lojistik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donanım
- Sehpa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darağacı
- Dosya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizeç, Şahsi İş
- Kâhya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kizir
- Saat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sögen, Sayaç, Vakit, Zaman
- Abonman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürüm
- Sıngın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkmuş, Sinmiş, Çekingen, Ürkek, Üzgün, Kırık Dökük, Dağınık, Perişan
- Bezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıktırmak, Usandırmak, Tüketmek
- Boğuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Vurgunculuk, İntikar, Solunum Zorluğu
- Salınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konmak
- Aysfilt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bankiz, Deniz Buzulu, Buzla
- Zamme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ötre
- Ağrıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak
- Dilber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Alımlı
- Küspe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Posa
- İncimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenmek, Kırılmak
- Zat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz, Kişi, Kimse, Adam, Kendi, Nesne, Şahıs, Şey
- Gülmeceli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mizahi
- Bulunak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adres
- Himmet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak
- Jen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gen
- Platin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akaltın
- Aksakal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ermiş, Evliya
- Kefenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorba
- Hükümsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçersiz
- Rende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yontaç
- Rahle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Destek, Küçük Masa
- Ayırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölme, Şerh, Tahsis
- Simil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacı, Hemşire, Kız Kardeş
- Korumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlemek, Bakmak, Beklemek, Esirgemek, Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Kollamak, Müdafaa Etmek, Sakınmak, Saklamak, Savunmak
- Mütegallibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorba
- İkrah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenme, Tiksinme
- Kumarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumarbaz
- Çıkışmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetmemek, Eksik Kalmak, Az Gelmek
- Daru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlaç
- Tuf Tuf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuhalamak
- Morfoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıbilim
- Düşünmeksizin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedaheten
- Züğürt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Kembağal, Hasta, Pulsuz, Yoksul
- Ferahlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serinlemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü