Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Doan ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Sorgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstintak
- Çodar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celep
- Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Bayılmak, Çevirmek, Dayamak, Görmek, Harcamak, Hasretmek, İletmek, Katmak, Lütfetmek, Ödemek, Satmak, Serpmek, Tespit Etmek, Uzatmak
- Melahatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirin
- Enformatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgiişlem
- Tanzim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, Düzenli, Düzgün, Düzenleme, Yasama, Yoluna Koyma
- Önlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılamak, Takaddüm Etmek
- Nazara Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamanlamak
- Güvenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güven, İtimat, Kıvanç
- Cehennemlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günahkâr
- Şans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Güman, İhtimal, Kısmet, Talih, Uğur, Yıldız, Felek
- Vuku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olma, Oluş
- Birim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünite, Vahit
- Binaen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanarak
- Takoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kama
- Meyus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karamsar, Üzgün
- Küsmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darılmak
- İtdirseği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arpacık
- Pike Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şığımak
- Aldangıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuzak
- Molekül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Madde
- Göz Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Gezdirmek
- Sual kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soru
- Zühal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sekendiz, Satürn Venüs
- Şirpençe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karaçıban
- Nema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüme, Gelişme, Çoğalma, Faiz, Ürem
- Bedihi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Bayık, Besbelli, Apaçık
- Eklektizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçmecilik
- İtfaiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söndürümlük, Yangın Söndürme Örgütü
- Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
- İltifat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenme, Hoş Söz, Tatlı Davranma, İlgilenme, Rağbet Etme
- Sebebiyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz
- Hazzetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşlanmak, Beğenmek, Haz Almak, Hoşlanmak, Lezzet Almak
- Sayfiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazlık, Yazlak
- Asrilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaşlık, Çağcıllık
- Fail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylemci, Günahkâr, Mukassır, Özne, Eden, Yapan, İşleyen
- Ceza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet, Müeyyide, Yaptırım
- Nabekâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avare, Haylaz, Serseri
- Arama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol
- Caka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş, Çalım, Fiyaka, Kabadayılık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü