Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dert Ortağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemdert
- Yavuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sert, Yaman, Çetin, Fena, Güçlü, Gürbüz, Güzel, İyi, Kötü, Pek Sert, Kıyak
- Tutacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Tutaç, Tutak
- Sosyoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilim
- Astronomi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gökbilim, Gök Bilimi
- Longplay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzunçalar
- Çilçırak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avize
- Hep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemi, Cümle, Daima, Hemişe, Hepsi, Kamu, Mecmu, Tamamıyla, Bütün, Tüm Olarak, Her Zaman
- Dert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık
- Karakterize Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelemek
- Tamir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarım
- Naşir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayan
- Muhannet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Korkak, Namert
- Bezelye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nohut
- Alım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekicilik, Cazibe, Çalım, Gurur, Hava, Kurum
- Açık İclas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık Oturum, Panel
- Mahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Sanatkâr, Usta, Uzman, Yırtıcı, Eli Uz
- Arkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıl
- Üstlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aba, Pardösü
- Müstevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz
- Yolak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patika
- Oynamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak, Hareket Etmek, Karıştırmak, Kımıldamak
- Akçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akça, Nakit
- Yenilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek, Mağlup Olmak
- Alarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızarmak
- Atışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışmak, Münakaşa Etmek
- Güzellik Salonu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuaför
- Tıklatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkıldatmak
- Dizmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürettip
- Eli Selek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eli Açık, Cömert
- Geri Dönmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtmak
- Başeser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başyapıt, Şaheser
- Görüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarenlik Etmek, Sohbet Etmek; Ahbaplık Etmek; Müzakere Etmek
- Sulusepken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı (Kar) Yağmurla Karışık
- Çok Sözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan
- Süre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zaman, Müddet
- Paslı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün
- Yadsıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkâr
- İspirto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkol, İçki, Etil Alkol
- Katıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal, Saf, Tabii, Tam, Yavan
- Ayar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dakiklik, Değer, Derece, Köklenme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü