Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bezelye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nohut
- Sara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutarık, Tutarga, Yilbik
- Can kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşama, Ruh, Birey, Emanet, Gönül, Güç, Hayat, Kişi, Sevimli
- Sayfalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mizanpaj
- Sitare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldız
- Pislemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötülemek, Yermek
- Kafeterya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşhane
- Muhafaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saklama, Koruma, Barıma, Kavzama
- Kartpostal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kart
- Kriminal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçsal
- Yağmalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garet Etmek, Talan Etmek
- Bilinçlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesne
- İmanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnançlı, Mümin
- Yalpak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Uçurum, Sokulgan
- Saye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölge, Yardım
- Kazık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direk, Sopa
- Dükkân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satımevi, İş Yeri, Bakkal, Kumarhane, Mağaza, Salon
- Meal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam, Kavram, Mefhum, Netice, Sonuç, Diyem, Yorum
- Bedir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolunay, Ayın On Dördü
- Dayanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Direniş, İstinat, Metanet, Mukavemet
- Haz Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazzetmek
- Şerh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrdeleme, İnceleme, Açma, Ayırma, Yorum, Açımlama, Yorumlama
- Yapmacık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahte, Düzme, Suni, Yapay, Yapma, Zahirî
- Mekik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzay Gemisi
- Şırınga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğne, Enjektör
- Katı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyu, Merhametsiz, Misli, Muhkem, Pek, Sert, Sıkı, Acımasız, Berk, Tıkız, Zalim, Yeğin, Şiddetli, Sulp, Taşlık
- Genişlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevessü Etmek, Ferahlamak, Büyümek, Gelişmek, Kabarmak, Şişmek
- Vehleten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Şartlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşullamak
- Gidişat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Davranış, Tutum
- Muharrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazar, Yazman
- Şişlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiş
- Tanıtlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspat
- Kemikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıska
- Etken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Faktör, Malum, Müessir, Amil
- Saz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlama, Çalgı, Kamış, Kopuz, Hasırotu, Bağlama, Telli Çalgı
- Oy Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rey Vermek, Ses Vermek
- Sımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Kırmak, Yenmek
- Kıvançla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memnuniyetle
- Kollayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafız
- Ödev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, Borç, Zorunluluk, Vecibe, Mükellefiyet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü