Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kehle
- Sapa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ücra
- İri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hantal, Koca, Kocaman, Yoğun, Büyük
- Ezik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük
- Affetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlama, Şefaat
- Hâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Dert, Durum, Güç, Hatır, Kuvvet, Sıkıntı, Takat, Tavır, Tutum, Vaziyet, Ben, Benek, Puan
- Milliyetsever kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milliyetçi
- Dil Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilcilik, Lisaniyat, Lengüistik
- Saz Şairi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ozan
- Cılk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
- Kitabevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütüphane
- Vira Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Toplamak
- Litografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşbaskı
- Konum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Vaziyet, Yer, Pozisyon
- Fena Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Fenalaşmak
- Muhafız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruyucu, Sakınan
- Rabıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Bağ, Bağlantı, Düzen, İlgi, İlişki, Komünikasyon, Sıra, Ulaşım, Tutarlık
- Kesenekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mültezim
- Issız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenha, Yaban, Sahipsiz
- Budala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak, Aptal, Bön, Enayi, Avanak, Divane, Giç, Hıyar, Kaz, Sefih, Şaşkın
- Mihenk Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denektaşı, Mihenk
- Zulüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet, Kıyıcılık, Cefa, Haksızlık, Kıyınç
- Ahzüita kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş
- Lanetleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telin
- Bakaya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıntılar
- Seminer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Grup Çalışması; Kurs
- Dekovil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Demir Yolu
- Öteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Geçici
- Cömert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eli Açık, Verimli, Akı
- Berber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perukar, Tellak
- Kasır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köşk
- Paranoya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkil, Şüphe, Kuşku
- Böhtan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezvirat
- Mütareke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateşkes, Bırakışma
- Portatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşınabilir, Gezer, Gezici, Seyyar
- Mecal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Dinçlik, Güç, Kuvvet, Takat
- Kumsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Plaj, Sahil, Kumluk
- Kasaphane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezbaha, Kanara
- Galeyan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşmak, Kaynamak
- Şart Şurt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kural
- Grafolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazıbilimci
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü