Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Aşk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevi, Sevda, Amor
- Cünun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delilik
- Düdüklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
- Pampa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozkır
- Aşırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Çok Zorlu, Fevkalade, Pek Fazla, Gereğinden Çok, Çılgın, Çok, Hadden Artık, İfrat, Kötü, Lüks, Müfrit, Sivri
- Geçinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak, Dolanmak, Ölmek, Taslamak, Uzlaşmak, Yaşamak, Bağdaşmak, Uyuşmak
- Tutam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hisse
- Bulanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarmak, Karışmak
- Topluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Camia, Cemaat, Cemiyet, Ehil, Sosyete, Toplum, Zümre
- Şantöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarkıcı (Kadın)
- Parsellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paylaşmak
- Tatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duymak, Hissetmek
- Pişirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak
- İmrenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıpta Etmek, Kıskanmak
- Çekici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cazip, Ilımlı, Cazibedar, Dişi, Cazibeli
- Mukayyet Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Korumak
- Doğal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf, Tabii, Natürel
- Buhar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğu
- Arda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardıl
- Pub kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçkilik
- Esasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temel, Asal, Esas
- İnceleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetkik
- Kızan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delikanlı
- Selaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıcılık
- Kaşane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslü Köşk, Saray
- Aşk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevi, Sevda, Amor
- Prezervatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaput
- Skala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gam
- Suistimal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet, Suiistifade, Kötüye Kullanma, Yolsuzluk
- Mersiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıt, Sagu
- Apışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşkın, Yorgun
- İhanet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
- Hemişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Hep, Vızır Vızır
- Öfkelendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
- Durgunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nekahet, Sükûn, Sükûnet
- Andetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahdetmek
- Özünlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deruni, Zati
- Nevale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azık
- Ihmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmak
- Rapor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirge, Anlatım, İfade, Yazanak
- Adi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Aşağılık, Kalitesiz, Niteliksiz, Sıradan, Değersiz, Kötü, Olağan, Alçak, Aşağı, Süfli, Ucuz, Yoz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü