Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Açık
- Cavlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Muşmula kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döngel, Beşbıyık
- Klitoris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bızır, Dılak
- Kırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katliam
- Fitnelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak, Yermek
- Yenirce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Frengi
- Fışkırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıskiye, Islık
- Fevkaladelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstülük
- Gemlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tersane
- Tepeden İnme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırtıcı
- Tamamlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Olmak
- Yular kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yedek
- Destek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahize, Dayak, Dayanak, Kol, Koltuk, Rahle, Takviye, Hamil
- Avlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalamak, Tutmak, Kandırmak, Aldatmak
- Medya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medya'nın eş anlamı yoktur, sözlük anlamı: İletişim ortamı, iletişim araçları, kitle iletişim araçlarının tümü.
- Taziye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başsağlığı
- Santrifüj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özekkaç
- Zulüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet, Kıyıcılık, Cefa, Haksızlık, Kıyınç
- Anneanne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nine, Büyükanne
- Tuf Tuf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuhalamak
- Çalıştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koç, Antrenör
- Programlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurmak
- Hadise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olay, Vaka, Vukuat
- Çekidüzen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntizam, Nizam, Düzenlilik, Özen, İtina
- Tabansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkak, Ödlek, Yüreksiz
- Mide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kursak, Aşkazan, İç, İşkembe, Karın, Yürek
- Renkküre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kromosfer
- Gezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyahat, Teferrüç, Piknik
- Mastıçiçeği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öküzgözü
- Mütalaa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumak
- Saldırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak, Hücum, Taarruz, Tecavüz
- Dayatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Empoze Etmek
- Gereksinim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç
- Eşek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merkep
- Giyit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysi
- Afsuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyücü
- Gocunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acışmak, Çekinmek, Kaçınmak, Üstüne Götürmek, Alınmak
- Kabadayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılmaz, Korkusuz, Babayiğit, Külhanbeyi, Dayı, Efe, Koçu, Yürekli
- İkiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşa
- Hudut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serhat, Sınır, Son, Uç, Ayırnak, Buç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü