Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Apansz ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Ayrıntılar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teferruat
- Oluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkül, Vuku, Tekevvün
- Tevhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleştirme
- Tasarruf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biriktirim, Tutum, Kullanma Yetkisi, Para Biriktirme, Artırım
- Kabine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hela, Hükûmet, Bakanlar Kurulu
- Elhasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözün Kısası, Kısacası; İşin Sonu
- Mezar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çukur, Kabir, Gömüt, Sin
- Molekül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Madde
- Zül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık, Düşkünlük, Eclaflık, Rezillik
- Dikleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikelmek
- Gücenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırık
- Sesli Harf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü
- Düzenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sistem, Plan
- Çözünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak, Erimek
- Aş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek, Yemek
- Seçkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzide, Kibar, Mutena, Seçme, Üstün, Elit, Mümtaz
- İn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, Kümes, Mağara, Yuva, İçeri
- Elüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarım Yamalak
- Meteorit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göktaşı
- Karahumma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tifo
- Doğrulama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasdik, Teslim, Teyit
- Yöntemlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karar
- Kangal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halka
- Konsolos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış İşleri Görevlisi, Elçi, Şehbender
- Tereddüt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duraklamak
- Adavet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmanlık, Husumet
- Vakitsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamansız, Sürevsiz
- Ali Tahsil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lisans, Yükseköğretim
- Önlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlaç, Çare, Tedbir, Tılsım
- Yüğrük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevik, Güçlü
- Mağrip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batı
- Kışkırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fitnekârlık Etmek, Körüklemek, Tahrik Etmek
- Epizot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluntu, Olut, Dilim, İkinci Derecede Olay
- Kötümser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedbin, Bozuk, Karamsar, Pesimist
- Müdafaaname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunma
- Bahri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denize Ait, Denizel, Denizsel
- Rahle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Destek, Küçük Masa
- Kinetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devinimsel
- Cılk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
- Davranmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişmek, Hareket Etmek, Kalkmak, Yapmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü