Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Davranmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişmek, Hareket Etmek, Kalkmak, Yapmak
- Aheste Beste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş
- Cüsseli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri Yarı, İri Yapılı, İri Gövdeli
- Şişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarık, Şiş
- Sokulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girmek, Vurmak, Yaklaşmak, Yanaşmak
- Metruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakılmış, Kullanılmayan
- Ulaşım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaka, Rabıta, Temas, Aktarma, Münakale, Gidiş Geliş
- Suskun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ketum, Sessiz, Sükuti
- İspat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspatlamak, Kanıtlamak
- Yırtılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak
- Uzlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağdaşmak, Barışmak, Geçinmek
- İmtiyazlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalıklı, Muaf
- Güdücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoban, Sürücü
- Bilinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dimağ, Şuur, Zihin
- Geriz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lağım
- Elmacık Sümüğü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elmacık Kemiği
- Çürümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek
- Şanson kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melodi, Şarkı
- Dertlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak
- Dehr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya
- Bedhah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötücül, Kötülük İsteyen, Kötü Yürekli
- Buluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcat
- Engellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelmek, Hapsetmek, Karışmak, Kösteklemek
- Parçalanmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün
- Yazığı Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımak
- Yaklaşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakın
- Ehlileştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evcilleştirmek, Uysallaştırmak
- Fakülte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medrese
- Kırlent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanyastığı
- Çeşm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz
- Fayton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koçu
- Gönen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Göl; Nem, Rutubet; Nemli (Toprak)
- Gerçekten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Doğrudan, Fiilen, Hakikat, Hakikaten, Nitekim, Sahi, Sahiden, Yakinen
- Mahkeme Kapısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme
- Yargıtay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temyiz Mahkemesi
- Teokrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinerkçi
- İntihar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölünç
- Diyagram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizenek
- Meyus Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzmek
- Karar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesin Yargı, Azim, Ölçülü, Hüküm, Rey, Tartı
- Görk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş, Güzellik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü