Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Anekdot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öykücük, Kısa Anlatı, Güldürücü Öykücük
- Irak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzak
- Bol Bolamat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Refah
- Arınak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yunak, Hamam
- Çükündür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pancar
- Söküotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavşancılotu
- Realizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekçilik
- Cerahatlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrinlenmek
- Mesaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber, İleti, Düşünce
- Artma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ziyade
- Abırsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsizlik, Hayasızlık, Utanmazlık
- Gebermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Kere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defa, Kez, Sefer, Yol
- Yerinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Münasip, Şık, Uygun, Yeterli
- Dağ Bayır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kır
- Esin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlham
- Kadife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhmel
- Yadırgamaz Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isınmak, Alışmak
- Gam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keder, Çile, Gam, Hüzün, Kasvet, Kaygı, Tasa, Teessür, Üzüntü
- Feyz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimlilik, Bereket, Gürlük
- Mahbes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi
- Okus Pokus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Düzen, Hile
- Vahşet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yabanıllık, Korku
- Trade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecim
- Derhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemen, Acilen, Çabucak, Yekten
- Gerekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lazım, Lüzumlu, Vacip, Zaruri
- Aş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek, Yemek
- Yevmiyeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündelikçi
- Sarih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgin, Belirgin, Açık, Aydın, Belli
- Rahne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gedik, Yarık, Deşik
- Bakıncak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişangah
- Sümük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırtık, Kemik
- Patronluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşverenlik
- Makûs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz, Kötü, Ters
- Haşere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böcek
- Eskimiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
- Yağhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağevi
- İsteme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rıza
- Merkür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzıtilek, Utarit
- Safha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evre, Merhale, Mertebe
- İsabet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Değmek, Gelmek, Kazanmak, Rastlamak, Vurmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü