Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Alak Otu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çim
- Zıngırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zangırdamak
- Değiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek
- Havale Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devretmek, Göndermek, Ismarlamak, Yollamak
- İkilem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyası Mukassim, Dilemma
- Ahlat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaban Armudu, Dağ Armudu, Suyuklar
- Sabretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Hazmetmek, Katlanmak
- Panter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pars
- Mürebbilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmenlik, Dadılık
- Bir Defa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hele
- Video kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Videoteyp, Sın
- Batkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müflis, Derin Çukur
- Orta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilımlı, Orantı, Tutarlı, Vasat
- Beyinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akılsız
- Rey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Fikir, Görüş, Karar, Oy, Ses
- Vakıa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgu, Gerçi, Olay
- Bestekâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besteci, Ezgici, Kompozitör
- Hani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nerede, Ne Oldu, Nerede Kaldı
- Tutukevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevkifhane, Dam, Tomruk, Hapishane, Cezaevi, Mapushane
- Dizi Film kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizi
- İhmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşalma, Savsaklama, Dikkatsizlik, İtinasızlık, Lakayıtlık, Önem Vermeme
- Zenne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
- Yılankavi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolambaçlı
- Büyücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sihirbaz
- Şehla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az Şaşı
- Yüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Surat, Sima, Çehre, Beniz, Bet, Kap, Kopya, Satıh, Suret, Taraf, Utanma, Üzeri, Yan, Yüzey, Cüret, Ön Taraf, Görünüş, Cephe
- Abus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Somurtkan, Çatık Yüzlü, Garip, Acayip, Garip
- Tren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şimendifer, Katar
- Bu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşte
- Tecimen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tacir, Tüccar
- Kaynar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar
- Sallapati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşüncesiz, Düşünmeksizin, Dikkatsizce, Saygısızca, Patavatsızca
- Görev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, İşlev, Resmî İş, Misyon, Fonksiyon
- Satıcılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayilik
- Rağbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, İlgi, İstek, İtibar, Beğeni, Beğenme
- Hasım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşman, Rakip, Yağı, Antagonist, Anaz
- Tedavül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşım, Sürüm, Geçerlik
- Kabar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nasır
- Karmaşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık, Kompleks, Mürekkep, Mudil
- Halta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasma
- Dam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Örtü, Eş, Çatı, Köy Evi, Ahır, Tutukevi, Hapishane, Kavalye
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü