Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Akış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akın, Cereyan
- Döleşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etene, Son, Meşime
- Yağdırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamak, Savurmak, Söylemek, Vermek
- Efsuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üfürükçü
- Kamburluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümseklik
- Modernizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenileme, Çağcıllama
- Halta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasma
- İmdi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Şimdi
- Şahlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşmak, Işıldamak, Kükremek, Parlamak
- Göksel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semavi
- Erinçli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
- Naçar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz, Düşkün, Zavallı, Umarsız
- Karambol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmaşa, Birbirine Çarpma, Karışıklık
- Yetişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Büyümek, Dayanmak, Erişmek, Gelişmek, Gitmek, İdare Etmek, Olmak, Öğrenmek, Takip Etmek, Ulaşmak, Uzanmak, Üremek, Varmak, Vasıl Olmak, Kafi Gelmek
- Basmakalıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Klişe, harcıâlem, bilineni tekrarlayan, sloganvari
- Gönül Borcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Minnet, Şükran
- Açgöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlü, Haris, İhtiraslı, Tamahkâr
- Kıyafet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyim, Giysi, Elbise, Kılık
- Neden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllet, Münasebet, Ne, Ne İçin, Niçin, Niye, Sebep
- Ekspansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılım
- Nem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Islak, Rutubet, Teril, Höt
- Özne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fail, Müptedi
- İlgilendiren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ait
- Bozmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlamak, Kırmak, Kötüleştirmek, Bozukluk Yapmak, Ufak Hâle Getirmek, Feshetmek, Hasat Toplamak, Becermek, Bırakmak, Bozdurmak, Haklamak, Yenmek, Yıkmak
- Keçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnatçılık
- Temaşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Seyir, Temsil, Piyes, Bakma, İzleme, Seyretme
- Cengâver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşçı, Cenkçi, Savaşkan, Vuruşkan
- Kerem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyluluk, Ululuk, Büyüklük, Asalet; İyilik, Lütuf
- İmkânlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mümkün, Olanaklı
- Havandeste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havaneli
- Arabozan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fitneci, Münafık, Müzevir
- Grado kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derece
- Büyük Anne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nine
- Dengelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarazlaştırmak
- İrat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Gato kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çörek, Pasta
- İşaretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmli
- Tempo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Gidiş, Sürat, Tarz, Vuruş, Yol, İlerleyiş, Gelişme Hızı
- Hamasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahramanlık
- Bicik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meme
- Yemekhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşevi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü