Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yetimek ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Lösemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kan Kanseri
- Özverili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fedakâr
- İşteş Fiil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşteş
- İğne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şırınga
- Gaddarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasızlık
- Duraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaide
- Trup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takım, Kol
- Anlamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manalı, İmalı, Manidar, Mantıklı
- Müfreze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harbi Deste
- Hatime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsöz, Son, Sonuç
- Dallama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Enayi
- Parabol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katı Mükai
- İktidarsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetersiz
- Askeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süel, Harbi
- Apriori kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önsel
- Sıkıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
- İktisat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekonomi, Tutum
- Rahatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedirgin, Keyifsiz, Hasta
- Kıygın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağdur
- Hafıza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellek, Hatır, Yaddaş, Anlak
- Kut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bereket, Mutluluk, Uğur, Mut, Saadet
- İratçıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşkülpesent
- Çok Lazımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elzem
- Bir Defa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hele
- Jüri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçici Kurul, Yargıcı Kurulu
- Soğukluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dargınlık, Meşrubat, Soğuk, İlgisizlik, Antipati
- Sabahçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündüzcü
- Haklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakkından Gelmek, Bozmak, Kırmak, Yenmek, Perişan Etmek
- Oturmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kök Salmış, Yerleşik
- Bidar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanık
- Takipçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlemci
- İstila Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürümek, Kaplamak, Sarmak
- Yüküm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zor, Mecburiyet, Mükellefiyet
- Hapishane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapis, İçeri, Kafes, Mahpus, Tekke, Tutukevi, Dam
- Münafıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinsilik
- İnisiyatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncecilik
- Fayans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çini
- Yapay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suni, Yapmacık
- Söz Misali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz Gelişi
- Pistole kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskürteç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü