Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Akarsu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su
- Part Time kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarımgün
- Müptezel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Hürmetsiz
- Metamortizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkalaşma
- Nalbant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takavcı, Takacı
- Avantajsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararsız
- Sürüklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirmek, İtmek, Sevk Etmek, Sürümek
- Bakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazır, Vekil, İcra Vekili
- Tahvil Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devretmek
- Kalkınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlerlemek, İnkişaf Etmek
- Platonik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Platoncu, Düşsevisel, Eflatuni
- Evetlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak
- Cır Cır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, İshal
- Uğrulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak
- Yeryüzü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arz, Dünya, Küre, Zemin
- İncelmemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ham
- Cesur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acar, Dayı, Gözü Pek, Cesareti Olan, Yürekli
- Tabii kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal, Olağan, Saf
- Kıvançlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memnun, Mutlu
- Vuzuh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık, Aşikârlık, Aydınlık
- Saha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Arsa, Meydan, Yakut
- Ayrıcalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmtiyaz, Üstünlük, Torpil
- Yaprak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varak
- Distribütör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtıcı, Dağıtaç
- Cerahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrin, Yara
- Merhum Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Yüzük Oyunu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzük
- Gergi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perde
- Transit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmadan, Durmaksızın
- Biyografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat Hikâyesi, Öz Geçmiş, Tercümeihal, Tercüme-i Hâl, Hâl Tercümesi
- Bağın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyrukluk
- Kısıtlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahdutlaştırmak, Sınırlamak, Tahdit Etmek, Hacir Altına Almak
- Entegre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümleşik, Bütünleşik
- Bombe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişkinlik, Kabarıklık, Tümsekli, Çıkıntı
- Yavuklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözlü, Nişanlı, İstekli, Namzet, Sevimli
- Zorlayış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cebir
- Çözüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çare, Hal, Yeçim
- Hukukçu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüzeci
- Mescit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cami
- Yıkamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumak, Temizlemek
- Semiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökelen, Şişman
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü