Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mescit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cami
- Havale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlama, Devretme, Yüzetme, Göçürme
- Mühimmat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş Gereçleri, Cephane
- Duruşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme, Murafaa
- Dekoratör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç Mimar
- Yavşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bit yavrusu, Sirke, Geveze, Yılışık Kimse
- Kaplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Basmak, Bastırmak, Bürümek, Dolmak, Kuşatmak, Örtmek, Sarmak, Tutmak, Yürümek, Yüzlemek, İstila Etmek
- Tamir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarım
- Diploma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeterlilik Belgesi, İcazet, Lisans Belgesi, İcazetname, Şahadetname
- Tasfiye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek
- Farz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Düşünmek, Sanmak, Saymak, Tutmak
- Okul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mektep, Meslek
- Geçende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bugünlerde, Geçenlerde
- Zühul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Unutma, Yanılma, Atlama, Yanıltı
- Görünüşte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sureta
- Saylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçmek, Önem Vermek, Saymak, İtibar Etmek
- Boşaltma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahliye
- Sağıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savdırmak, Teşfiye Etmek
- Devralmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teslim Almak
- Taksimat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüntüler
- Kararmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyahlaşmak, Kederlenmek, Canı Sıkılmak
- Niyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Maksat, Nabız, Tasavvur, Amaç, Tasar, Kurma, Yasanlama, Yasan
- Sıska kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Çelimsiz, Kuru, Zayıf, Kaknem
- Alt Bilinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahteşşuur
- Parmaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek
- Atışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışmak, Münakaşa Etmek
- Atfetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yastamak, Dayamak, Yüklemek, Yöneltmek, Çevirmek, Vermek
- Amudi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikey
- Örgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Triko, Şebeke, Ağ, Örme, Yapı
- İnşaatçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıcılık
- Avrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hanım, Kadın, Karı
- Rötar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gecikme
- Keşfeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâşif
- İşlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ameliyat, İş, Muamele
- Tesettür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtünme
- Buke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koku
- Azadetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyuvermek, Serbest Bırakmak, Özgür Kılmak
- Maksimal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azami, Maksimum
- Alarga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engin
- Cihet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semt, Taraf, Yan, Yön
- Tüzük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nizamname
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü