Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Biyografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat Hikâyesi, Öz Geçmiş, Tercümeihal, Tercüme-i Hâl, Hâl Tercümesi
- Naşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ötürü
- Tuhafiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerçi
- İspat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspatlamak, Kanıtlamak
- Kükremek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aslan, Bağırmak, Deniz, Şahlanmak, Taşmak
- Akıntılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyilli
- Gözdağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehdit, Korkutma, Yıldırmak
- Mübalağa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartma, Abartı
- Cumbalak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takla
- Taun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veba
- Ağır Ağır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş
- Uçantop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Voleybol
- Alicengiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurnaz, Düzenci, Hileci, Üçkağıtçı Kişi
- Araçsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilavasıta, Doğrudan Doğruya
- Gaile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Dert, Üzüntü, Kaygı, Keder, Yük
- Müstahdem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hademe
- Alaylı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli, Gösterişli, Müstehzi
- Yoğaltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketmek, İstihlak Etmek
- Ayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irak, Yalnız, Tek, Tek Başına, Benzemeyen, Başka Türlü, Başka
- Çadır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri, Keçe, Çerge, Oba, Otağ
- Özdeşlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynılık
- Panzehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıkıran, Antidot, Tiryak
- Peşin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öndül, Önce, Önceden, Önden
- Nakışlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlemek
- Şerait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşullar, Şartlar, Vasat
- Hümanist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adamcıl, İnsancıl
- Asker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Er, Çeri, Süer, Mehmetçik
- Atılgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişken, Korkusuz, Cüretkâr, Acar
- Sözleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Kontrat, Mukavele, Akit, Bağıt
- İstifham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soru
- Yazman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâtip, Sekreter
- Şirk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeriklik
- Buyurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emretmek, Almak, Demek, Etmek, Geçmek, Gelmek, Girmek, Gitmek, Söylemek
- Takribî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kararlama, Yaklaşık
- Varyasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşitleme, Değişim, Varyete
- Tesanüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanışma
- Cesaretlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüreklendirmek
- Tersane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezgâh
- Tazeleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlanmak, Gençleşmek
- Müteahhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenici, Bağıtçı, Üstlenici, Üstenci
- Çağlayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Kaynarca
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü