Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
�ifte ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Kepenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervane
- Rezillik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rezalet
- Temdit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzatma, Sürdürme; Sulandırma, Seyreltme
- Hap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek, Yutmak
- Adak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezir
- Sungur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akdoğan
- Hakikatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vefalı, Vefakâr
- Muharrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazar, Yazman
- Editörlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayımcılık
- Laborant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneylikçi
- Gıcık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
- Büyüteç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyütücü, Lup, Pertavsız
- Üşengen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşengeç, Tembel
- Afişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri
- Sara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutarık, Tutarga, Yilbik
- Azadetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyuvermek, Serbest Bırakmak, Özgür Kılmak
- Okyanus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umman, Talay
- Gödeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semiz
- Hafi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Saklı
- İbadetgâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapınak
- Kıvançla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memnuniyetle
- Yârenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaşlık, Muhabbet, Sohbet, Söyleşi, Dostluk, Şakalaşma, Şaka
- Pisboğaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obur
- Maşeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumsal
- Mürai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlü, Alabık
- Cesim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, İri, Kocaman
- Buçuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarım
- Kalifiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişmiş, Nitelikli
- Yalandan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Üstünkörü, Sureta, Yalancıktan
- Toplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Dermek, Düzeltmek, Kaldırmak
- Venüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çolpan, Çoban Yıldızı, Çulpan, Zühre
- Metal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maden, Mühür
- Yeke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kocaman, Vekil
- İlave kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katma, Ekleme, Ulama, Ek
- Karadinmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçe Dönük
- Zararlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokuncalı, Muzır, Tahripkâr, Kötü, Muzır, Olumsuz, Pis
- Protesto Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtiraz Etmek, Reddetmek
- Bıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenge Gelmek, Usanmak, Yılmak
- Aktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyuncu
- Yasakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi, Nöbetçi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü