Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İman Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanmak
- Asrilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaşlık, Çağcıllık
- Noksansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tam, Eksiksiz
- Sütre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Perde
- Ünlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslenmek, Çağırmak
- Kıvırcık Koyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırcık
- İnşaatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıcı
- Kayıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Geri Dönmek, Nükul Etmek, Rücu Etmek
- Bileşke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vektör, Muhassala, Birleşme
- Salacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teneşir, Tabut
- Gladyatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövüşçü
- Sergilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşhir Etmek, Nümayiş Ettirmek, Sergiye Koymak
- Köle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bende, Esir, Kul, Tutsak
- Kömekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamak
- Tıkır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Para
- Tiran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Gaddar
- Mevhibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, İhsan, Vergi
- Sabah Akşam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Devamlı, Sürekli
- Şaşalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mat Kalmak, Şaşmak
- Boş Söylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırva
- İslam Hukuku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıkıh, Şeriat
- İnkişaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açınım, Gelişme, Gelişim
- Mütemadiyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Aralıksız, Devamlı, Ara Vermeden, Artsız Arasız, Biteviye
- Sarahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belginlik, Belirginlik, Açıklık, Aydınlık
- Uçarılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sefahat
- Kavramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Sıkıca Tutmak, Derk Etmek, Görmek, İhata Etmek, Okumak, Tutmak
- Kip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Kalıp, Örnek, Sağlam, Uygun, Tıpatıp
- İstimzaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoklama
- Maden Suyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mineral Suyu
- Affedilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muaf
- Abartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişirmek, Büyütmek, Mübalağa Etmek, Artırmak
- Kızıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Al, Altın, Kırmızı, Kızılca
- Taziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başsağlığı, Taziye
- Reflektör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansıtaç, Yansıtıcı
- Yoğuşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksif Etmek
- Hatırı Sayılır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oldukça Çok
- Cidar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Köstek, Zar, Çeper
- Hâlâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Henüz, Şimdiye Kadar, Şimdiye Dek, Henüz
- Peşinatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öndülsüz
- Sızırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süzmek
- Parçalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Didinmek, Sınmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü