Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ölçü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Çap, Değer, Ebat, İtibar, Miktar, Mikyas, Miyar, Ölçüt, Tartı, Vezin
- Üzülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kederlenmek, Kahrolmak, Tasalanmak, Hayıflanmak, Kaygılanmak, Kıvranmak, Meraklanmak
- Belli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşikâr, Muayyen, Belirli, Açık, Sade, Aleni, Malum, Ortada Olan, Bedih, Zahir, Mahsus, Maruf, Vazıh
- Cılk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cıvık
- Sene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıl
- Övme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medih
- Defansif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunmalı
- Tahsildar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vergici
- Kokoroz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mısır
- Azınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekalliyet, Azlık, Ekalliyet
- Danış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşavere
- Muktesit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutumlu
- Düzmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahte
- Buna Göre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Binaenaleyh
- Tedirgin Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huylanmak
- Façalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli
- Çommak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezmek, Hezimete Uğratmak, Sindirmek, Yenmek
- Yazgı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kader, Alın Yazısı, Hayat, Takdir, Yazı
- Majör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Önemli
- Poligam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokeşli
- Vakıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilen, Farkında Olan
- Lakırdıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan, Geveze
- Sargın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Yürekten
- Günahsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Masum
- Mezuniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, İzin, Yetki
- Vesikalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgeli, Ersek
- Millet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Herkes, Kavim, Ulus
- Acılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Keskinlik, Kinayelilik, Meraret, Sertlik, Tüntlük, Uğursuzluk, Zehirlilik
- Savaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harp Etmek, Muharebe Etmek, Uğraşmak, Çarpışmak, Vuruşmak
- Tecrübesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneyimsiz, Toy
- Civar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöre, Havali, Mahal, Etraf, Ön, Yakın Yer
- Unsur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleman, İlke, Unsur, Faktör, Öğe, Uzuv
- Eleştirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münekkit, Tenkitçi
- Üleştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevzi
- Velev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İster, İsterse, Eğer, Hatta, Velevki, Olsa Da
- Pürneşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli
- Şevksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteksiz
- Kara Baht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara Yazı
- Kaynaklar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça
- Erkânıharp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurmay
- Çürümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü