Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zamanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakitli
- Adım Adım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş
- İnsanoğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beşer, İnsan
- Kâmilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büsbütün, Toptan, Hep Birden
- Koruyucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hami, Kalkan, Muhafız, Vaki
- Rekor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı En Üst Derece
- Çember kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döngü, Manka, Çevre, Daire
- Momentum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hız
- Sistem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizge, Düzen, Ayar, Yöntem, Dizim, Cümle, Tertibat, Yol, Takım, Öğreti
- Ezelî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Öncesiz
- Lafakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Çarpıntı
- Tatminkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doyurucu, İkna Edici, Kanaatlendirici, Uygun
- Sıçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fare
- Nale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnilti, İnleme
- Maksadıyla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- Acmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıkmak
- Türlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşit, Çeşitli, Kabil, Muhtelif, Tür
- Bibliyografya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça
- Laiklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgenlik
- Ansızın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Birdenbire, Ani, Anide, Aniden, Ansız, Apansız, Apansızın, Dangadak, Defaten, Durup Dururken, Fücceten, Gürpedek, Larp, Larpadak, Patadak, Pattadak, Rappadak, Şakkadak, Şapadanak, Şappadak, Şırakkadak, Bedaheten, Fücceten, Nagehan, Vehleten, Gafleten, Ani Olarak, Nagehani, Hiç Beklenmedik Bir Anda
- Kişmiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekici, Esmer
- Statü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heykel, Tüzük, Konum
- Sırada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tam
- Meal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam, Kavram, Mefhum, Netice, Sonuç, Diyem, Yorum
- Dağılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmak, Saçılmak, Düzensizlik, Sirayet Etmek, Yok Olmak
- Sindirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çommak, Ezmek, Hazmetmek, Sındırmak
- Sarakacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstehzi
- Ahmaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bönlük, Hamakat
- Baş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafa, Ser, Başlangıç, Çıban, Esas, Kelle, Saksı, Temel
- Mantıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makul, Mantıki
- Kumarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumarbaz
- Bilumum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Hep, Kamu
- Sürek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devam Eden; Sürü; Hızlı Süren, Hızlı Giden
- Hindi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Şaşkın
- Saçula kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kip
- Kut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bereket, Mutluluk, Uğur, Mut, Saadet
- Pasta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rulo
- Zerzevat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güveri, Sebze, Yeşillik
- Başağrısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Nadinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haşarı, Haylaz
- Budak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dal
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü