Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yazıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazar, Yazman, Kâtip
- Duruşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme, Murafaa
- Andıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzeyen, Eş, Benzer, Yakın
- Müteakiben kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardından, Sonra, Arkadan
- Kışkırtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahrik
- Hasta Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalanmak
- Nişanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İşaret
- Mebde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Başlangıç, İlke, Kaynak, Kök
- Mağlup Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Sındırmak, Yenmek
- Olabilir Ki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galiba
- Tandans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilim
- Somurtkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abus, Karakabak, Suratsız, Asık Yüzlü
- Karakutu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırdaş
- Dejenere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz, Yoz, Bozulmuş
- Ege kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veli
- Şahsi Vesika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimlik
- Polo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevgen
- İrrasyonel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usdışı
- Check-Up kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık Taraması
- Podyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksekçe Yer, Seki
- Evolüsyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evrim, Gelişme
- Suçüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cürmümeşhut
- Atlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldanmak, Atlanmak, Binmek, Çıkmak, İnmek, Tullanmak, Yanılmak
- Minkab kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burgu
- Tüccar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecimen, Tacir
- Zanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanık, Şüpheli
- Zehirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağılı
- Yeryüzü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arz, Dünya, Küre, Zemin
- Konuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyalog, Söyleşmek, Danışmak, Sohbet Etmek, Söz Söylemek, Söz Etmek, Bahsetmek
- Şatafatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Cafcaflı, Görkemli, Lüks
- Mistisizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizemsellilik
- Kol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Branş, Dal, Destek, Dizi, Düzen, Grup, Kanat, Karakol, Kısım, Şube, Tutacak
- Elulağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı, Yamak
- Abırsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz, Hayasız, Utanmaz
- Alt Bölüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım
- Korumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlemek, Bakmak, Beklemek, Esirgemek, Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Kollamak, Müdafaa Etmek, Sakınmak, Saklamak, Savunmak
- Bilinmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Meçhul, Muamma, Yabancı, Yeni
- Revzen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pencere
- Elmacık Sümüğü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elmacık Kemiği
- Tema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana Duygu, İzdem, Düşünce, Görüş, Ana Konu
- Mazeret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahane, Özür, Gerekçe, Zorluk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü